By | 11 Nisan 2015

 “Yazıma kısa ve basit bir mühendislik tanımıyla başlamak iyi olurdu belki. Ama ne yazık ki böyle bir tanım yok elimizde. İlkin sözlüğe bakacak olursanız, ilk bakışta akla yatkın görünen ama üzerinde biraz düşününce aslında size hiçbir şey söylemeyen tanımlar bulursunuz. Ben sizin bulmanızı beklemeden bir örnek vereyim:

 “Bir mühendisin görevi ve yaptığı işler; özellikle: motorları kullanma sanatı. Maddenin özellikleri ve doğadaki enerji kaynaklarının yapılarda, makinelerde ve ürünlerde insana faydalı kılınmasıyla ilgili bilim.” (Webster Third New International Dictionary, Springfield, MA: Merriam-Webster Inc., 1981).

 “Bir mühendisin görevi ve yaptığı işler” ifadesi daha en baştan bizi kısır döngü içine hapsediyor. “Motorları kullanma sanatı” cümlesinin ise, tanıdığım birçok mühendisin bir küfür savurmasına yol açacağına inanıyorum. Bir sonraki tanım ise, görkemli, bir nebze gösterişli ve bir hayli de yanıltıcı. Bir sözlüğün başı sıkıştığında, bilin o konu karmaşıktır.

 Bir konunun karmaşıklığını sınamanın ikinci yolu ise, bu konu hakkında söylenmiş, basmakalıp sözlerin miktarına bakmaktır. Mühendislik bu açıdan bir hayli zengindir; Mühendislik, bilimin pratik problemlere uygulanmasıdır; mühendisler beyinsizdir; mühendisler insanlarla değil nesnelerle ilgilenirler; mühendisler büyük odalarda çizim masalarında çalışırlar; mühendislik ahlaka aykırı, ahlaksız, iyi, kötü, sıkıcı ve heyecanlandırıcıdır. Basitleştirmek insanların hoşuna gider. Konu karmaşıksa aşırı çalışan zihinlerindeki yükü hafifletmek için konuyu bir kalıba sokacaklardır[1].”.

 James L. Adams akademisyen mühendistir ve “Bir Mühendisin Dünyası” adlı kitabında mühendisliğin ve mühendisin tanımını yukarıdaki gibi yapmıştır. Oldukça da mizah doludur ve işin özünü açıklamıştır. Ancak ben yine de mühendislik için yapılmış en temel tanımlamalardan başlayarak bir takım açıklamalarda bulunacağım. Mühendislik ve mühendisin ne olduğuna baktıktan sonra da kısaca mühendislik tarihinden bahsedeceğim ve yazımı sonlandıracağım.

 Mühendislik için yapılan en temel tanımlama “bilimsel verileri yine bilimin ve matematiğin prensiplerini kullanarak bir ihtiyacı karşılamak üzere ürüne dönüştürmeye mühendislik adı verilir” şeklinde olan tanımlamadır. Mühendisliği yapan kişiye de mühendis adı verilir. Bu tanımdan hareketle mühendisin bilim adamı olmadığı ancak temel bilim prensiplerini bilmesi gerektiğini söyleyebiliriz.

 Mühendislik için yapılmış farklı tanımların olduğundan bahsetmiştik. Şimdi sırasıyla bu tanımlara bakalım ve ne anlama geldiğini ifade edelim:

Google Görseller'de

Google Görseller’de “Mühendis Kimdir” şeklinde arama yapacak olursanız karşınıza ilk çıkacak görsel. Oldukça mizahi . 🙂

“Beceriksiz birinin iki dolara kötü yaptığı bir şeyi bir dolara iyi yapma sanatıdır.”. Bu tanım modern mühendislik tanımı olarak kabul edilir. Sözü sahibi Arthur Mellen Wellington’tur. Bir diğer deyişle “100 birim enerjiyle yapılan bir işi 100 birimden daha az enerjiyle yapmak mühendisliktir’.

“Mühendislik, zaman, maliyet ve kalite üçgeninde; aynı sürede aynı kalitede düşük maliyetli ürün üretmek veya aynı sürede aynı maliyette daha kaliteli ürün üretmek veya aynı kalitede aynı maliyetle daha kısa sürede ürün üretmektir.”. Tanım günümüzde otomasyona bağlı olarak gelişen üretim anlayışında mühendisliğin yerini ifade etmektedir.

“Ekonomiklik, emniyet, estetik+ergonominin en uygununu (optimumunu) bulmak mühendisliktir.”. Şahsi kanaatimce bu tanım mühendisliği en iyi anlatan tanımdır. Tanımda ifade edilen kavramlar mühendislikte 3E olarak ifade edilmektedir. Kişiler genellikle mühendisliği tasarım yapmak, bir ürün üretmek olarak düşünmektedir. Halbuki mühendisin yaptığı tüm çalışmalarda 3E dikkate alınmaktadır. Günümüzde 3E’ye ‘ekoloji’ de eklenmiştir ve zaman zaman mühendislikte 4E olarak da ifade edilmektedir. Ekoloji, çevreye duyarlılık olarak ifade edilebilir. Yapılan tasarıma bağlı olarak E’lerden herhangi birinin baskınlığı daha fazla olabilir. Örneğin kamyon, tır gibi ağır vasıta araçlarda emniyet ön planda iken, otomobillerde ergonomi ön planda olmaktadır.

“Mühendislik kabul yapma sanatıdır.”. Bu tanım biraz mizahi bir tanım olmakla birlikte mühendisliğin gereğini ifade etmektedir. Mühendislik hesaplamalarında sürekli yaptığımız eylemlerden birisi ‘kabul’dür. Mühendis, karşısına çıkan problemleri çözmek için gerekli kabulleri nasıl yapması gerektiğini bilmelidir. Kabullerin yanlış yapılması problemin yanlış çözülmesine, yapılmaması ise çözüm süresinin uzamasına sebep olabilmektedir.

Görüldüğü gibi mühendislik çok farklı şekillerde ifade edilebilmektedir. Burada verdiğim tanımlar en sık kullanılanlarıdır Ayrıca Türk Dil Kurumunun mühendis için yaptığı tanıma da buradan bakabilirsiniz.

MÜHENDİS KELİMESİNİN KÖKENİ

 Mühendisliğin tanımından sonra şimdi de kelime kökenine bakalım. Mühendis kelimesi arapça kökenlidir. Sahiplik eki olan ‘mü’ ile hesaplama anlamına gelen ‘hendese’ kelimelerinin birleşmesiyle meydana gelmiştir. Dolayısıyla mühendis, ‘Hendese (hesap) bilen kişi’ anlamına gelmektedir. Hendese hesap, matematik anlamlarının yanı sıra geometri anlamına da gelmektedir. Ancak günümüzdeki karşılığı geometri değil tasarımdır. Buna dayanarak ‘mühendis tasarım bilen kişidir’ diyebiliriz.

 Mühendisler insan yaşantısını daha iyiye götürmek için doğa verilerinden matematik aracılığıyla yararlanan kişilerdir. Fizikçiler, kimyacılar, matematikçiler gibi temel bilimciler doğa verilerini keşfederler ve onların yasalarını çıkartırlar. Mühendisler ise çıkartılan bu formülleri uygulamaya sokarlar, hata yapmamak için de matematiği kullanırlar.

reverse-engineering-service1

 Latin kökenli dillerde mühendis kelimesinin karşılığı ‘engineer’dir. Kelimenin etimolojik geçmişi tarih öncesi çağlara uzanır. Latince ‘ingignere’ yaratan, icat eden anlamındaki kökten türeyen sözcük 11. Yüzyılda bugünkü anlamında ‘ingeniator’ olarak kullanılmıştır, ’ingenium’u (yaratıcılığı) olan ‘ingenius’ ise yaratan, zeki, mucit anlamlarında kullanılmıştır. Buharın icadından sonra makineye ‘engine’ adının verilmesiyle bugünkü yapısı olan ‘engineer’ anlamına kavuşmuştur. Bu bakımdan ‘engine’ kelimesi de dahice şey, işe yarar buluş anlamında kullanılmıştır.

 İlk mühendislik disiplini inşaat mühendisliği olarak kabul edilir. Bu yüzden inşaat mühendisliğinin kavram olarak nasıl ortaya çıktığına da bakmak gerekir.

 İnsanlar yerleşik hayata geçtikten sonra ihtiyaçları gereği köprüler, su kanalları, yollar yapmışlardır. Bu yüzden ilk ortaya çıkan mühendislik inşaat mühendisliği olmuştur. İnşaat mühendisliğinin kelime kökeni Arapçadır. Arapça karşılığı ‘mühendis medeni’dir ve medeniyet mühendisi demektir. Latin kökenli dillerde medeniyet anlamına gelen ‘civil’ kelimesi ile mühendis anlamına gelen ‘engineer’ kelimesinin birleşimi ile ‘civil engineer’ kelimesi inşaat mühendisliğinin karşılığı olmuştur. İnşaat mühendislerinin medeniyet mühendisi olarak adlandırılmalarının sebebi, medeniyeti temsil eden binalar, tapınaklar vb. yapılar inşa etmeleridir.

 Sonuç olarak diyebiliriz mühendislik disiplinlerinin çeşitliliği tanımına da yansımıştır. Ancak bunu zenginlik olarak değerlendirmek gerekir. İsteyen mühendis istediği tanımla kendini ifade edebilir. Toplumsal olarak ise mühendisliğe önem verilmesi gerekir. Bir toplumda mühendislik düşüncesi (zekası) ne kadar yaygın olursa o toplumun refahı daha çabuk yakalayacağı unutulmamalıdır.

Yararlanılan Kaynaklar: [1], World of An Engineer (Bir Mühendisin Dünyası), James L. Adams.

Adem ORUZ

27 Ocak 2015

2 Replies to “Mühendislik Nedir, Mühendis Kimdir?”

  1. Pingback: Teknoloji Fakültesi ve Mühendislik Fakültesi Arasındaki Farklar |

  2. Pingback: Mühendisliğe Yeni Başlayanlara Tavsiyeler |

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir