By | 4 Haziran 2015

 Ülkemizde mühendisler Mühendislik-Mimarlık Fakültesi, Mühendislik Fakültesi ve Teknoloji Fakültesinden çıkmaktadır. Mühendislik Fakültesi ve Mühendislik Mimarlık Fakültesi eşdeğer olduğundan sadece Mühendislik Fakültesi demek yanlış olmayacaktır.

 Mühendislik ve Teknoloji Fakülteleri teknik eğitim veren birer fakültedirler.

 2009 yılına kadar, Teknoloji Fakülteleri yerine Teknik Eğitim Fakülteleri vardı. Bu fakülteler teknik eleman yetiştirmekle beraber “Öğretmen” unvanında teknik elemanlar yetiştiriyorlardı. Daha sonra YÖK tarafından alınan kararla bu fakülteler Teknoloji Fakültesine dönüştürüldü.

 Teknoloji Fakültelerine dönüşüm yapılmasının temel sebebi ülkemizin gelişimini hızlandırmaktır. Bunu yaparken Avrupa ülkelerinde uygulanan Politeknik (polytechnic) fakülteleri rol model alınmaya çalışılmıştır. Alınmaya çalışılmıştır diyorum çünkü Avrupa ülkelerindeki politekniklerin sayısı ülke başına bir iki taneyi geçmez. Ülkemizde ise açılmasının hemen ardından sayıları hızla artmıştır ve şu an 21 tane Teknoloji Fakültesi bulunmaktadır.

 Teknoloji Fakültesi mezunları mühendislik unvanı alabiliyorlar mı?

 Teknoloji Fakültesi mezunları, mühendislik fakültesi mezunları ile eşdeğer diploma almaktadırlar. Mühendislik Fakültesinden mezun mühendislerin yetkileri, hakları, hukukları ne ise Teknoloji Fakültesi mezunu mühendislerin de tamamen aynıdır. Bu karar, Yükseköğretim Yürütme Kurulunun 09.07.2014 tarih ve 4407 sayı ile aldığı karardır.

 Yükseköğretim Yürütme Kurulu kararına göre Teknoloji Fakültesi (TF) de artık bir mühendislik fakültesidir. Amacı, sektöre ihtiyacı olan kalifiye ve nitelikli mühendisler yetiştirmek olarak ifade edilmektedir.

 2009 yılından 2014 yılına kadar birçok kez Teknoloji Fakültesi mezunlarına mühendislik yetkisi verilmek istenmiş fakat açılan davalar, yapılan itirazlar sonucu bu istek geri çevrilmiştir. Açılan davaların gerekçesi Teknoloji Fakültesi eğitiminde mühendislik temel derslerinin kredisinin az olması olarak gösterilmiştir. Bunun üzerine Teknoloji Fakültelerinde verilen teorik mühendislik derslerinin sayısı arttırılmış, daha sonra mühendislik unvanı verilmiştir.

 Teknoloji Fakültesinde uygulama (pratik yapma) imkanı Mühendislik Fakültesinden fazla mıdır?

 Teknoloji Fakültesi ve Mühendislik Fakültesi arasındaki farkı anlatan her yazıda Teknoloji Fakültelerindeki uygulama imkanının Mühendislik Fakültesinden fazla olduğu anlatılmakta, hatta tamamen buna vurgu yapılmaktadır.

 Teknoloji Fakültesindeki öğrenciler 8 dönemlik (dönem=yarıyıl) eğitimlerinin son dönemlerini yani 8. dönemlerini tamamen staj yaparak geçirmektedirler (bazı üniversitelerde dönemiçi staj 7. dönemde yapılmaktadır ve işyeri eğitimi olarak isimlendirilmektedir). Bu Teknoloji Fakülteleri için bir zorunluluktur. Teknoloji ve Mühendislik Fakültesini ayıran temel fark da budur. Ancak bu Mühendislik Fakültesinde uygulama olmadığı anlamına gelmemelidir. Zira benzer uygulama (hatta daha iyisi) bazı üniversitelerin Mühendislik Fakültelerinde uygulanmaktadır. Bu uygulama şöyledir: Mühendislik Fakültesinde okuyan öğrenciler son sınıfa geldiklerinde haftanın 3 günü teorik dersleri almakta, haftanın iki günü ise anlaşmalı şirketlerde stajyer (dönemiçi stajyer) olarak staj yapmaktadır. Haftanın iki günü genellikle Perşembe ve Cuma günleri olarak tercih edilmektedir. Bunun sebebi isteyen öğrencilerin (şirketin de kabul etmesi durumunda) haftasonlarında da stajına devam edebilmesine imkan tanımaktır. Hatta Mühendislik Fakültesindeki bu uygulama bir adım daha ileri götürülmüştür. Şöyle ki: Öğrenciler mezun olabilmek için bitirme tezleri yazmak zorundadır. Normal şartlar altında bu tezler genellikle kendi seçtikleri konularda veya hocalarının verdikleri konularda olmaktadır. Ancak Mühendislik Fakültesindeki dönemiçi staj yapan öğrenciler bitirme tezlerini sanayiden gelen problemler üzerine yapmakta, böylece gerçek bir probleme çözüm getirmektedirler. Örneğin; A, B ve C adlı firmalar üniversitenin ilgili bölümüne problemlerini sunmakta ve bunların çözülmesini istemektedir. Dönemiçi staj yapan öğrenciler de bitirme tezlerini bu problemlerin çözümü üzerine yapmaktadır. Burada dikkat edilmesi gereken nokta tezin yapım aşamasında şirket imkanlarının kullanılıyor olmasıdır. Eğer A firmasında dönemiçi staj yapıyorsan ve o şirketin problemini çözmek üzere bitirme tezini hazırlıyorsan, tez çalışman boyunca şirket imkanlarını (şirket laboratuvarlarını, şirketteki deneyimli mühendislerin bilgilerini/deneyimlerini vb.) kullanma imkanı doğmaktadır. Bu sayede öğrenci hem sanayideki gerçek problemleri görme, hem bunları çözme deneyimi kazanma hem de şirkete kendisini gösterme imkanına sahip olmaktadır. Sonuç olarak bahsedildiği gibi sadece Teknoloji Fakültelerinde dönemiçi staj uygulaması olmamakta, aynı uygulamanın geliştirilmiş hali muhtelif Mühendislik Fakültelerinde de uygulanmaktadır.

 Bunun yanında hem Teknoloji Fakültesinde hem de Mühendislik Fakültesinde yaz stajı uygulaması vardır. Üniversiteye bağlı olarak her mühendislik öğrencisinin mezun olması için yapması gereken belli bir staj süresi (günü) vardır. Bu her iki fakültede bir zorunluluktur.

 Dönemiçi staj mezvusunda şu noktaya da vurgu yapmak gerekir. Teknoloji Fakültesinde okuyan her öğrenci için 8 yarıyıllık eğitiminin 1 yarıyılı boyunca dönemiçi staj yapmak bir zorunluluktur. Fakat Mühendislik Fakültesinde okuyan her öğrencinin dönemiçi yapma zorunluluğu yoktur. Bu yüzden Mühendislik Fakültesi seçilirken dönemiçi staja önem verilmek isteniyorsa hangi üniversitenin bu imkanı verdiğine dikkat etmek gerekir. Ayrıca dönemiçi staj imkanı veren her Mühendislik Fakültesi, duruma göre her öğrenciye dönemiçi staj imkanı verememekte belli bir başarıya sahip olanlara dönemiçi staj imkanı sunmaktadır. Üniversite seçiminde bu faktörün gözönüne alınması gerekir.

 Mühendislik Fakültesindeki dönemiçi staj uygulamasına kendi üniversitem olan Uludağ Üniversitesinden örnek verebilirim. Üniversitemizde Mühendislik Fakültesi adı altında toplamda 7 tane mühendislik bölümü vardır: Otomotiv Mühendisliği, Makine Mühendisliği, Elektrik-Elektronik Mühendisliği, Tekstil Mühendisliği, İnşaat Mühendisliği, Endüstri Mühendisliği, Çevre Mühendisliği. Bursa sanayi kenti olduğundan Üniversite-Sanayi İşbirliği adı altında sanayi ile iç içe çalışmalar yapılmaktadır; bunun tipik örneği de öğrencilere yönelik olan dönemiçi stajdır. Dönemiçi stajda bazı mühendislik bölümleri için belli bir kontenjan vardır (atıyorum, Makine Mühendisliği için 20 kişilik kontenjan). 4. sınıfa gelmiş Makine Mühendisliği öğrencilerinden gerekli başarıyı göstermiş en iyi 20 öğrenci dönemiçi staj yapabilmekte, diğerlerine ise üniversite tarafından dönemiçi staj imkanı sunulmamaktadır. Ancak öğrencilerin kendileri dönemiçi staj ayarlarsa buna izin verilmekte, başarı kriteri aranmamaktadır. Fakat bazı bölümlerde (örneğin, kendi bölümüm olan, Otomotiv Mühendisliğinde) kontenjan sınırlaması yoktur. 4. sınıfa gelmiş ve alttan dersi bulunmayan her öğrenciye üniversitemizin anlaşma yaptığı şirketlerden birinde staj yapma imkanı sunulmaktadır. Hatta başarı sıralamasına göre (başarı kriteri genellikle akademik not ortalaması olmaktadır) sıralanmakta ve her öğrenciye staj yapabileceği şirketlerin listesi verilmektedir. Öğrenci staj yapmak istediği şirketi buradan seçebilmektedir. Üniversitemizde her mühendislik öğrencisinin 50 iş günü staj yapması gerekmektedir. 2 dönem boyunca (4. sınıf boyunca) haftanın iki günü staj yapan öğrenciler bu zorunlu olan 50 iş gününü doldurmuş olmaktadırlar (yani mezun olması için gerekli staj gününü sağlamış olmaktadırlar). Ancak isteyen öğrenciler dönemiçi staj yapmanın yanında yaz stajı da yapabilmektedir. Zira üniversitemiz 50 iş günü zorunlu staja karşılık toplamda 80 günlük stajyer sigortasını karşılamaktadır. Bu da dönemiçi staj yapılsa bile yaz stajı için 20-30 gün arasında yaz stajı yapma imkanına sahip olunması anlamına gelmektedir. İsteyen öğrenciler yaz stajı yapmakta, istemeyenler ise sadece dönemiçi staj yapmaktadır. Hatta bazı öğrenciler dönemiçi staj yapmak yerine zorunlu staj süresini yaz stajlarıyla doldurmak istemektedirler ki bunda da bir sakınca yoktur.

 Teknoloji Fakültesine kimler gidebilir?

 Teknoloji Fakültesi meslek lisesi mezunu öğrencilerin mühendis olabilmesi için kurulmuş bir fakültedir. Bu yüzden asıl hitap edilmek istenen kitle meslek lisesi mezunu öğrencilerdir. Yine bu yüzden meslek lisesi mezunlarının Teknoloji Fakültesini seçmeleri durumunda ek puan uygulamasına tabi olmaktadırlar. Bunun yanında meslek lisesinden mezun öğrencilerin matematik altyapıları mühendislik için yetersiz olduğundan Teknoloji Fakültelerini kazanmaları durumunda 1 yıl (2 dönem=2 yarıyıl) boyunca Matematik-Fizik-Kimya derslerinin alındığı hazırlık sınıfını okumak zorundadırlar.

 Teknoloji Fakültelerinde düz lise, anadolu lisesi gibi genel lise mezunları da öğrenim görebilmektedir. Bu öğrencilerin Teknoloji Fakültesini kazanmasında baz alınan puan türü, MF-4 puan türüdür. MF-4 puanıyla öğrenim hakkı kazanan öğrenciler 1 yıllık hazırlık eğitimi almamakta, doğrudan 1. sınıftan eğitimlerine başlamaktadırlar.

 Teknoloji Fakültesine iki tip öğrencinin (genel lise mezunları ve meslek lisesi mezunları) girebilmesi de üniversite kontenjanlarıyla sınırlandırılmıştır. Çoğu üniversite hangi puan türünde ne kadar öğrenci alacağını önceden bildirmektedir. Örneğin; Teknoloji Fakültesi Otomotiv Mühendisliğine alımın %40’ı MF-4 puan türüyle tercih yapacak öğrencilere, %60’ı MTOK öğrencilerine ayrılmıştır şeklinde bildirilmektedir.

 Teknoloji Fakültelerinde uygulanan 1 yıllık matematik hazırlık eğitimi yine 1 yıl süren İngilizce hazırlık ile karıştırılmamalıdır. 1 yıllık İngilizce eğitim matematik hazırlıktan tamamen farklıdır. İngilizce hazırlık eğitiminde öğrencilere sadece ingilizce öğretilmektedir. İngilizce hazırlık MF-4’le veya MTOK’la gelinmiş olmasına bakılmadan, üniversiteye bağlı olarak, öğrencilere zorunlu olarak verilebilmektedir. Bazı üniversitelerde İngilizce eğitim ile matematik eğitimi birleştirilip 1 yıl içinde verilebilmektedir. Bu uygulamanın üniversitede olup olmadığına üniversite tercihinde dikkat edilmesi gerekir.

 Teknoloji Fakültesi ve Mühendislik Fakültesi öğrencilerinin aldığı teorik eğitimde farklılıklar var mıdır?

 Ders içeriklerine bakıldığında yaklaşık olarak aynı dersleri almaktadırlar. Bu yüzden dersi veren hoca ile dersi alan öğrenciler farklılığın temel nedenini oluşturmaktadırlar. Şimdi bu iki faktörü inceleyelim.

 Teknoloji Fakültelerinin büyük çoğunluğu daha önce Teknik Eğitim Fakültesinde okumuş yani Teknik Öğretmen olarak eğitim almış akademisyenlerden oluşmaktadır. Takdir edersiniz ki öğretmenlik mesleği ile mühendislik mesleği birbirinden oldukça farklıdır. Bir kişinin öğretmen olabilmesi için bazı bilgileri belli bir seviyede bilmesi ve bunu karşı tarafa aktarması yeterlidir. Buradaki temel iki nokta; bilmek ve aktarmaktır. Mühendislik mesleğinde ise bazı bilgilerin belli seviyede bilinmesi ve bunların uygulanması mühendisliğin gereğidir. Zira mühendislik, bilimin temel prensiplerini mühendislik problemlerini çözmek üzere kullanmaktır (mühendisliğin ve mühendisin ne olduğunu öğrenmek için şu yazıma bakabilirsiniz: Mühendislik Nedir, Mühendis Kimdir?). Buradaki temel noktalar bilmek ve uygulamaktır. Görüldüğü gibi mühendislikle öğretmenlik farklıdır. Mühendislik Fakültelerine baktığımızda ise büyük çoğunluğu (neredeyse tamamı) mühendislik eğitimi almış ve mühendislik üzerinde çalışmalarını yürüten akademisyenler dersleri vermektedir.  Ancak bu söylediklerimden Teknoloji Fakültesindeki akademisyenlerin Mühendislik Fakültesindekilerden daha kötü olduğu anlamı çıkmamalıdır (zaten ben bunu söyleyebilecek konumda değilim). Anlattıklarımdan çıkarmamız gereken sonucun ne olduğunu sorarsanız cevabım şu olur: Seçecek olduğunuz üniversitenin, fakültelerin akademisyenlerini detaylı şekilde araştırın. Cevabını aradığınız soru şu olsun: Ben nasıl en iyi şekilde mühendis olurum? Teknik Eğitimden veya Mühendislik Fakültesinden mezun olup olmadıklarına değil öğrencileri nasıl yetiştirdiğine bakın. Bir kişi alanının en iyisi olabilir fakat bildiklerini öğrencilere aktarmakta sıkıntılar yaşayabilir, öğrencilerin seviyesine inemeyebilir, öğrenciler anlamayabilir. Bu yüzden ilgili bölümde okuyan öğrencilere hocaların tarzlarını, öğrencileri yetiştirme biçimlerini sorun, ona göre kararınızı verin. Bunu yaparken de bir öğrenciyi dikkate alıp karar vermeyin; en tembelinden en çalışkanına kadar her öğrenciden bilgi almaya çalışın. Böylece daha isabetli kararlar verebilirsiniz.

 Üniversite, fakülte seçiminde akademisyenleri incelerken (tabi ki de öğrenci açısından) bakmanız gereken bir husus da uzmanlık alanıdır. Dersi veren hocanın dersin içeriği konusunda yetkin olup olmadığına bakın. Bunu her ders için yapın. Çünkü mühendislikte her ders, her konu önemlidir ve alınan tüm dersler sonucunda mühendislik yaklaşımı kazanılmaktadır. Mesela ilgili üniversitede Motorlar dersi veriliyor olsun. Motorlar dersinin içeriğinde de İçten Yanmalı Motorlar anlatılıyor olsun. Dersi veren hocanın CV’sine bakın ve içten yanmalı motorlar konusunda yapmış olduğu çalışmalara, yönettiği projelere vs. bakın. Bu o ilgili kişinin uzmanlığını öğrenmenin bir yoludur. Bunu her ders için yapın; her dersin uzmanı tarafından veriliyor olması bulmak istediğimiz sonuçtur. Bu konu (bence) oldukça önemlidir. Özellikle yeni açılan üniversitelerde akademisyen sayısının yetersiz olması, yeni açılan bölümlerin çok fazla uzmanlık gerektirmesi bazı derslerin uzmanları tarafından verilmesini önlemektedir.

 İkinci faktör ise öğrencidir ki bu üniversiteden, bölümden ve akademisyenden çok daha önemli bir faktördür. Okuduğunuz üniversite, bölüm, ders veren hocalar ne kadar iyi olursa olsun iş yine öğrenciye yani kendinize kalmaktadır. Tabiri caizse, hoca tahtada atomu parçalasa bile sen onu anlamadıktan/anlamak istemedikten sonra bunun hiçbir anlamı olmayacaktır. Öğrencilerin istekli olması, öğrenmeye, araştırmaya hevesli olması gerekir. Mühendislikte proje yapmak önemlidir; öğrenciler proje yapmak istemeli ve bunun için de hocalarından destek almalıdır. Proje konusunda üniversitenin etkisi imkan açısından avantajlı olabilir. Bazı üniversiteler projelere destek vermekte, sanayi ile işbirliği yapılmasına önayak olmakta veyahut laboratuvar imkanı sunmaktadır. Üniversite açısından farklılık bu şekilde olmaktadır.

 Mühendislik eğitiminde öğrenci kitlesi de önemlidir. Dersi veren akademisyenler en aşağı doktora yapmış olduklarından lisans düzeyindeki konuları çok rahat şekilde anlatabilecek seviyede olmaktadırlar ve lisans seviyesinden çok daha fazlasını bilmektedirler. Ders verilirken öğrenciler kitlesel bazda (yani sınıf olarak) ne kadar öğrenebilirse akademisyenler o seviyede eğitim vermektedir. Eğer öğrenciler verilenleri almıyorsa ve hocalar hala belli konuların öğrenilmesinde ısrar ediyorsa, o derste yığılmalar olmakta, sınava giren öğrenci sayısı artmakta, sonuçta da müsamaha gösterilmek zorunda kalınmaktadır. Müsamahadan kasıt akademisyenin istediği bilgi seviyesinden aşağı durumda olan öğrencilerin dersten başarılı sayılıyor olmasıdır. Bu da dersin içeriğini hafifletmek, sınavlarda kolay sormak vs. şeklinde olmaktadır. İşte üniversite ve fakülte seçiminde dikkat edilmesi gereken en temel noktalardan biri de budur: Birlikte eğitim alacak olduğun öğrenci kitlesinin seviyesi. Maalesef ki birçok mühendislik bölümü barajın hemen üstündedir. Bundan ötürü ilgili bölümü kazanan öğrenciler çok temelsiz olmakta, mühendisliğin gereği olan matematikten ve fizikten bihaber olarak eğitimlerine başlamaktadırlar. Bu şekilde gelen öğrenciler eğitim seviyesinin düşmesine neden olmakta, mühendisliğin gerektirdiği donanıma sahip olmadan mezun olmaktadırlar. Öğrenci bireysel olarak ne kadar istekli olursa olsun bulunduğu ortam isteğini, hevesini kırmakta, bir süre sonra da olayı seyrine bırakmasına yol açmaktadır. Zaten eğitim seviyesinin çok düşük olduğu durumda (yani derslerin yüzeysel olarak verildiği, derinlere inilmediği/inilemediği) bir öğrencinin sınıftan farklı olarak her dersi derinlemesine öğrenmek istemesi çok büyük zahmet olmaktadır ki genelde bu mümkün olmamaktadır.

 Mühendislik ve Teknoloji Fakültesi açısından baktığımızda Teknoloji Fakültelerindeki öğrencilerin temellerinin zayıf olduğu su götürmez bir gerçektir. Teknoloji Fakülteleri meslek lisesi mezunları için oluşturulduğundan ve burayı seçen meslek lisesi mezunları ek puan verildiğinden, Teknoloji Fakültesini kazanan bir meslek lisesi öğrencisi, genel lise mezunu öğrenciden çok daha az Matematik, Fizik vb. yaparak bölümü kazanmaktadır. Okunacak olan bölüm mühendisliktir, mühendisliğin gereği matematik bilmektir. Her ne kadar 1 yıl matematik eğitimi veriliyor olsa da istenen temelin sağlanıp sağlanamadığı tartışmalı bir konudur. Bunların yanında Mühendislik Fakültesini kazanan her öğrenci kitlesinin iyi olduğu söylenemez. Ülkemizde çok fazla mühendislik bölümü açılmış olmasından dolayı Mühendislik-Teknoloji Fakültesi ayırt etmeksizin birçok mühendislik bölümünü kazanmak için barajı geçmek veya çok az matematik, fizik bilmek yeterli olmaktadır. Sonuçta istenen donanımda mühendis yetişmemekte, mezun sayısının fazla olmasından dolayı da iş bulmakta sıkıntılar yaşanmaktadır.

 Benim naçizane tavsiyem seçtiğiniz bölümün puanlarına, akademisyenlerine, akademisyenlerin uzmanlık alanlarına göre verdikleri derslere, üniversitenin laboratuvar imkanlarına, şehir sanayi durumuna/üniversiteyle işbirliği içinde olup olmamasına dikkat edilmesi gerektiği yönündedir.

YARARLANILAN KAYNAKLAR:

tf.gazi.edu.tr

teknoloji.sdu.edu.tr

 Adem ORUZ

4 Haziran 2015

7 Replies to “Teknoloji Fakültesi ve Mühendislik Fakültesi Arasındaki Farklar”

  1. onur

    teknoloji fakültelerine % 70 genel lise mezunu, % 30 meslek lisesi mezunu alınmaktadır. Teknoloji fakülteleri yalnız meslek lisesi mezunları için değildir. Yazınızda yanlış bilgi vermişsiniz.

    Reply
    1. oruzadem Post author

      Onur Bey, Teknoloji Fakültelerinin Politeknikler örnek alınarak kurulduğunu belirttim. Politekniklerin nasıl olduğunu araştırırsanız ne demek istediğimi anlarsınız. Kontenjan konusunda da verdiğim rakam örnektir, gerçek rakam değildir. Kontenjan için üniversitelerin yönetmeliklerine bakmak gerektiğini de yazımda belirttim.
      Yanlış olduğunu düşündüğünüz başka noktalar varsa bildirmenizden memnuniyet duyarım.

      Reply
  2. tuba

    Merhaba, meslek lisesi öğrencileri ile anadolu lisesi öğrencileri aynı sınıflarda mı ders görüyorlar bunu anlayamadım. Bilgilendirirseniz sevinirim.

    Reply
    1. oruzadem Post author

      Merhaba Tuba Hanım.
      Evet. Anadolu Lisesi mezunları ve Meslek Lisesi mezunları aynı sınıfta derslere giriyorlar.

      Reply
  3. Kadşr

    peki teknoloji fakültesi staj ları ile mühendislik fakültesi stajları arasnda bi farklılık oluyo mu? gün farkı ya da çalışma sartı olarak .

    Reply
  4. Çağatay

    Selçuk teknoloji fakültesinde makine mühendisliği okuyan biri olarak söyleyim ilk olarak sınıfta yaklaşık 45 kişiyiz ve sadece 8 i teknik liseli.Ek olarak ilk yıl mühendislik fakültesinde okuyanlar bilir tarih vs. dersleri var alan dersleri az bizde öyle bişey yok ilk yıldan alan derslerine başlıyoruz o son yarıyıl zorunlu yıl içi stajdaki kayıp dersleri ordan çıkartıyorlar sanırım.Şimdi mühendislikle ne farkınız var diye sorcaksınız bazı belirgin farkları var bi kere mühendislik fakültesinde az biraz kız olur burada neredeyse hiç yok onu baştan söyleyeyim de bi çok kişi bu cümleden sonra okumayı bırakcak 🙂 teori derslerinde örneğin matematikte 1-2 saat az ders işliyoruz onlarda 6 saatken bizde 4 saat onun yerine pratiğe yönelmiş durumda bizim program yani anlayacağınız gezenmi çok bilir okuyanmı gibi bişey bizimkide onlar bizden daha fazla teori görüyor biz daha fazla pratik görüyoruz şimdi diyeceksiniz mühendis adam eline çekiç vs. almaz evet öyle ama en azından hocalarımızın anlattığı kadarıyla bilmesi gerekiyor mühendislik fakültesinde okuyan arkadaşlarımda var bi çoğu aletlerin ismini bilmiyor ve gerçektende ne kadar bilirsen bil o işi yaparken öğreniyorsun ve teknoloji fakültesi bu konuda bir adım önde sonuçta en başta tecrübeli mühendis istiyorlar işyerleri ve burdaki amaç tecrübeli mühendis yetiştirmek benim naçizane şahsi fikrim eğer üretim ve imalat işiyle ilgilencekseniz teknoloji ağır basar yok ben arge yardırırım diyorsanız teorik üstünlükten dolayı mühendislik fakültesi derim.En son olarak nerde ne okursanız okuyun mühendislik kendini geliştirmek demektir kendini geliştirdikten sonra gerisi hikaye ve staj yaptığın yer bi işe başvurduğunda okuduğun okulun önünde gelir (çok çok ciddiyim.) bunuda aklınızda bulundurun.

    Reply
  5. Ufuk

    Admin peki dgs ile gecişte oncelik meslek lisesime mi ait yoksa eşitlermi

    Reply

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir